Küçük Asya’da Batı Kültürünün Kökenleri Helmut Uhlig’in bu yapıtını bütün aydınların okumaları gerek… Bugün kimi üniversitelerimizde, kimi öğretim görevlileri bile her şeyi Eski Çağ Helen kültürüne bağlıyorlar. Elbette onların yetiştirdiği öğrenciler de böyle… Helmut Uhlig’in elinizdeki yapıtı bizim için çok önemli doğruları içeriyor. Yeryüzünde toprağın ilk sürüldüğü, ilk yerleşmenin gerçekleştiği Anadolu, elbette Avrupa’nın Anası’dır. –Cengiz Bektaş Avrupa, düşündüğümüzden çok daha eski. Batı kültürünün ve medeniyetinin kökleri Antik Çağ dünyasında ya da İncil’de değil, on binyıl önce insanlığın ilk gösterilebilir şehirlerinin ortaya çıktığı eski Anadolu’da yatmaktadır. Bu bölgenin kültürel başarıları o kadar güçlüdür ki, MÖ 8. binyıldan başlayarak, Avrupa erken tarihi üzerinde çağların dönümüne kadar kalıcı bir etkiye sahiptir, hatta bu etki günümüze dek sürmektedir. Helmut Uhlig bu kitabında heyecan verici...
“Sümerler, gerçek anlamda ancak 20. yüzyılda keşfedildiler. Onlarla ilgili bilgilerimizi biçimlendiren kanıtların çoğu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasında yapılan kazılarda gün yüzüne çıktı. Bunlarla ilgili olarak yapılan yayınlar artık kütüphaneleri doldurmaktadır. Bu arada yüzlerce bilim adamı, Sümerlerin nereden geldikleri ve erken tarihlerinin seyri hakkında bilgi vermeden önce, onların yaşamları, dinleri ve kültürleriyle ilgili pek çok şeyi açıklayan binlerce çivi yazısını çözmek için uğraştılar ve halen uğraşmaktadırlar.” Helmut Uhlig, “Tarihin Başlangıcındaki Bir Halk: Sümerler” adlı bu kitabında, elde edilen maddi verilerden hareketle, bir büyük uygarlığın kuruluşunu, gelişimini ve günümüze devrettiği kültürel-sanatsal mirasını inceleyerek, bizi keyifli ve öğretici bir tarih yolculuğuna çıkarıyor.
“Tanrı başlangıçta kadındı” Bu, Helmut Uhlig’in erken insanlık tarihindeki dişilin rolü üzerinde provokatif savıdır. Yazar bu savın üzerine yazdığı kitabıyla “Ulu Ana” olarak sayılan, tapınılan kadının yaşamın anlamlı merkezinde gizemli bir şekilde uzaklaştırıldığı insanlık tarihinin en heyecanlı dönemlerine götürüyor. Yaklaşık 5000 yıl önce başlayan bu devrim, insanların gelişimini nasıl etkiledi? Ve cinsiyet eşitliği için uğraşan bugünün toplumunda ne gibi sonuçlar doğurdu? “Dişilin dünya Dini” için yenileştirilmesi insanlığın geleceğini güvence altına alabilir mi? Helmut Uhlig, çok ilginç çizimlerin de yer aldığı eserinde en erken tarihlerdeki kadınsı olanı okura özetliyor. Neandertal adamın, mağara yaşamının, Megalitik Dönem’in ve Kuzey’in kanıtlarının zincirini, taş ve tapınak yapıların izlerini Bretonya’dan Dordogne’a, Malta tapınaklarına, Çin ve Hindistan’a kadar sürüyor.