“Şimdi kışın ortasıdır ve benim hâlâ sobam yok. Param da yok. Buna rağmen hep seni düşünüyorum. Elimde olsa senden esirgemem… Evlenmek çocuk oyunu değil, düğün töreni ve adının güzelliği insanı aldatmamalı. Bir kız gelip insanın yaşamına ortak oluyorsa, o insandan onu destekleyip idare etme gücünün olmasını bekler. Kendinde ne zaman böyle bir güç görürsen evlen.” Furuğ Ferruhzad kısacık yaşamına çok şey sığdırmıştır. Türkiyeli okurlar onu daha çok şiirleriyle tanımaktadır. Ancak onlar, Önce Ben Öleceğim’de Furuğ’un öykülerini, mektuplarını, yazılarını, kendisiyle yapılan söyleşileri ve sinemacılığının yanı sıra, yaşamı ve aşkları ile ilgili detayları da öğreneceklerdir. Bu kitapta yer alan detaylar, notlar, bilgiler o yazıların yayınlandığı yıllara ait orijinal nüshalarından çevrilerek aktarılmıştır. Haşim Hüsrevşahi, yıllardır titizce ve büyük bir tutkuyla Furuğ çalışmakta ve...
Furuğ, hiç kuşku yok ki büyük bir cesaret, irade, çalışkanlık, coşku ve yılmaz bir araştırıcı ruhla sadece şiirle içli dışlı olmamış, o aynı zamanda öyküler yazmış, tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema dünyasında da teknik eleman, oyuncu, yönetmen ve senarist olarak emek vermiş ve ciddi eserler yaratmıştır Furuğ’un öykülerinde terk edilmiş bir kadının sesi var. Aşk var. Cesur bir kadının aşkı sahiplenişi var. Belki şiirleri kadar başarılı öyküler değildir bunlar. Daha çok geçinebilmek için yazılmış öyküler ve ayakta durmak için direnen bir kadının duruşunu, dokunuşunu görürüz. Yer yer şiirsel bir akışla da karşılaşmak mümkün. Furuğ’un bu kitapta yer alan öyküleri, bir kadının cesur sözcükleri olarak anlaşılmalıdır. “Sabahtan beri burada, cam kenarında oturuyorum. Dışarıda kar yağıyor ve ben kışın buz gibi soğuğunu...
F U R U Ğ "Furuğ’un şiirini, günümüz Farsça şiirinin ve Nima’nın basit bir devamı olarak görmek kanımca eksik olduğu kadar hatalıdır ve büyük ölçüde Furuğ’u tanıyamamanın ötesinde ona yapılan büyük bir haksızlıktır. Haksızlıktır; çünkü o, oturduğu pencereden görülenleri, nasıl görmemiz gerektiğini bize anlatmak için çok acılar çekmiştir. Onun acısı tüm İran kadının asırlar boyu çektiği acıların tümüdür..." Haşim Hüsrevşahi İranlı şair Furuğ Ferruhzad'ın şiirlerinden yapılan birçok seçki içerisinde en sevileni “Yaralarım Aşktandır” oldu. Özenli çevirisinin yanı sıra seçilen şiirler de şairi en yalın şekliyle okura ulaştırıyor. sen ışıklarınla gelirdin sokağımıza sen ışıklarınla gelirdin çocuklar gidince ve akasya başakları uyuyunca ve ben aynada yalnız kalınca sen ışıklarınla gelirdin... … sen yanaklarını yaslardın memelerimin acısına ve ben söylemeye başka bir şey...
"Furuğ’un şiirini, günümüz Farsça şiirinin ve Nima’nın basit bir devamı olarak görmek kanımca eksik olduğu kadar hatalıdır ve büyük ölçüde Furuğ’u tanıyamamanın ötesinde ona yapılan büyük bir haksızlıktır. Haksızlıktır; çünkü o, oturduğu pencereden görülenleri, nasıl görmemiz gerektiğini bize anlatmak için çok acılar çekmiştir. Onun acısı tüm İran kadının asırlar boyu çektiği acıların tümüdür..." Haşim Hüsrevşahi İranlı şair Furuğ Ferruhzad'ın şiirlerinden yapılan birçok seçki içerisinde en sevileni “Yaralarım Aşktandır” oldu. Özenli çevirisinin yanı sıra seçilen şiirler de şairi en yalın şekliyle okura ulaştırıyor. sen ışıklarınla gelirdin sokağımıza sen ışıklarınla gelirdin çocuklar gidince ve akasya başakları uyuyunca ve ben aynada yalnız kalınca sen ışıklarınla gelirdin... … sen yanaklarını yaslardın memelerimin acısına ve ben söylemeye başka bir şey bulamadığımda sen yanaklarını yaslardın memelerimin...